Ülkemiz'de halihazırda yaklaşık 22 milyon araç bulunmaktadır. Hava kirliliğine neden olan motorlu araçlara ilişkin Bakanlığımız ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ortak çalışmaları doğrultusunda, emniyetten tüm araçların listeleri alınacak ve listeden egzoz muayenesi yaptırmayanlar tespit edilerek, vatandaşlarımızı o noktada uyaracağız ve zaman zaman da kolluk kuvvetlerimizle birlikte denetim sisteminin daha yaygınlaştırılması için çalışma yapacağız. Bu konuda yerel yönetimlerin, il ve ilçelerde insanların araba kullanımını minimize etmek için bisiklet kullanımını teşvik edecek günler düzenlenmesi katkı sağlayacaktır.
Türkiye'de motorlu araçlar hava kirleticilerin başında gelmektedir. Özellikle 15 yaş üstü motorlu araçlar daha fazla hava kirliliğine neden olmaktadır. Mevcut araçların yüzde 30'u 15 yaş üzeri, yaşlı. Bu araçların fenni muayeneleri, egzoz muayenelerine baktığımız zaman, yaşlı araçların fenni muayeneye gelmediği tespit edilmiştir. Bunlar arızalı, hatalı, çevre düşmanı araçlar. Özellikle hava kirliliğindeki partikül maddenin en büyük kaynaklarından biri "dizel" yani "motorin" kullanan araçlardır. Bu nedenle bu araçların fenni muayene ve egzoz muayenesini aksatmadan yaptırmaları hava kalitesini iyileştirmede önem arz etmektedir.
Araç sahipleri egzoz emisyon ölçümünü 50 liraya yaptırabilecekken, bunu süresinde yaptırmayanlar ise yaklaşık bin 50 lira ceza ödemek zorunda kalabilmektedir.
Hava kirliliğine uzun süre maruz kalan ve risk altındakiler; açık büfede çalışanlar, trafik polisleri, taksi şoförleri, benzin ve motorin dağıtıcıları, otoparklarda ve otoyol gişelerinde çalışan kişilerdir. Yaklaşık 50 metreye kadar arabanın egzozundan çıkan kirleticiler insan sağlığını etkilemektedir. "Temel hedefimiz vatandaşın daha temiz hava solumasıdır." Bu konuda farkındalığın artırılması için Bakanlığımız "Ulaşım Kaynaklı Hava Kirliliğinin Sağlık Üzerine Etkileri" başlıklı bir kitapçık hazırlamıştır.
Kitapçıkta, motorlu araçların yaşlandıkça tükettikleri yakıt miktarı ve kirletici emisyonunun arttığı belirtilerek, özellikle yaşlı motorlu, periyodik bakımı ve onarımı yapılmayan, karbüratörlü, istiap haddinin üzerinde yük taşıyan araçlar ile bozuk yollar ve trafik tıkanıklığının hava kirliliğinin artışına neden olduğu belirtilmektedir.
Taşıt emisyonlarının sürüş düzenleri, hız ve trafik sıkışıklığı, rakım, meteorolojik şartlar, aracın tipi, boyutu, yaşı, fenni muayenesi, egzoz muayenesi, emisyon kontrol ekipmanı ile bakımından etkilendiği bilgisine yer verilen kitapçıkta, trafik kaynaklı hava kirleticilerin karbonmonoksit, partikül maddeler, azot oksitler, uçucu organik karbonlar, polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), yaz aylarında ozon, karbondioksit gibi maddelerin salınımına yol açtığı ayrıca belirtildi.
Kitapçıkta motorlu taşıt kaynaklı hava kirliliğine uzun süre solunum yoluyla maruz kalan kişilerde, akciğer hastalıkları, solunum fonksiyonlarında düşme, sitogenetik bozukluklar, immünolojik hastalıklar, endokrin bozuklukları, kanser, gürültü ve stres gibi hastalıkların görülebileceği aktarıldı.
Kitapçıkta özellikle egzoz muayenesi ve bakım-onarımı yapılmayan dizel taşıtlardan salınan kirleticilere maruz kalma süresine bağlı olarak kişilerde oluşacak akut etkilerin ise "Göz ve burun tahrişleri, stres, inme, astım, saman nezlesi, alerjik duyarlılaşma, akciğer fonksiyonlarında zayıflama, baş ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı" şeklinde olduğu bilgisine yer verildi.
Bu konuda kısa vadede alınabilecek önlemlere de dikkat çekilen kitapçıkta, egzoz kaynaklı hava kirliliğini önlemek için kamuoyu algısının oluşturulması, anti-rölanti ve düşük emisyonlu bölge uygulamasının devreye konması, özellikle trafiğin yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde trafik polisleri, açık büfede çalışanlar, otoyol gişe ve otopark çalışanları, taksi şoförleri, akaryakıt istasyonlarında çalışanlar ve diğerlerinin maske takmalarının teşvik edilmesi, trafiğin yoğun olduğu bölgelerde çalışanların sağlık muayenesinin periyodik yapılması, trafiğin yoğun olduğu meydana, caddeye ve sokağa bakan pencerelerin kapalı olması gerektiği aktarıldı.
Ayrıca, trafiğin yoğun olduğu ve durma noktasına geldiği yerlerde araçların rölantide çalıştırılmaması, toplu taşıma duraklarının kavşaklar geçildikten sonraki kısımda yapılması, çocukların okula gidişinin bisikletle veya yürüyerek olacak şekilde planlanması ve elektrikli /doğalgazlı toplu taşıma ve taksi kullanılması gerektiği de kitapçıkta paylaşıldı.
Ali ÖZCAN
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü